24 Nisan 2014 Perşembe

Fakirim...


Kimseye söyleyecek lafım yok. Sözlerim sadece kendime...

Hayat sadece giyinmek, yemek, ev süslemek mi? İnsanlar bu kadar zenginleştiler mi? Biz bu kadar zenginleştik mi? Cebimizdeki son paraya gidip kıyafet ya da evimize eşya alıyoruz. Neden ??

Fakir evlerde var bu ülkede.. Fakir insanlar..Fakir çocuklar... Onların hüzünlü gözleri var.. Ama çocuklar işte.. Kötü düşüncelerden uzak.. Saf.. Sevgi dolu..

Havadaki yağmur kokusundan olsa gerek, melankolik oluşum.. İçimde hüzün.. Aklımda düşünceler...




Kimi görsem üzgün, "ne derdi var acaba" diyorum hemen.. Kötü düşünemiyorum kimse için.. Sol yanım tutuyor bazen, düzene karsı çıkasım geliyor.  Sakin ol diyor kalbime huzur veren bir ses... Sen benim kulumsun...


Onlar marka giymiyor.. Bizim ergenler gibi "ordan alalım, burdan alalım" demiyorlar. "bu pantalondan arkadaşımda da var, ben bunu giymem" demiyorlar.. "Üşümeyelim, hasta oluruz, okula gidemeyiz" der onlar..

Kim demişse ne güzel demiş, "asıl mutluluk fakir ama hayalleri olan insandadır " diye..

İhtiyacının dışında aldığımız herşey lüks değilmidir? Çok mu lüks yaşıyoruz ne? Evet, artık lüks yaşıyoruz. Memlekette "ben fakirim" diyen, bir daha düşünsün..

15 milyon insan var memleketimde.. 15 milyon ekmek kavgası demek bu..
Babalar var evine ekmek götürmek zorunda olan.. Analar var çocuğunun kıyafetini yamalayan halâ..
 Ve gençlerimiz var, eğlenmesi gerekirken, çalışmak zorunda olan..

Ve çocuklarımız var, okula giderken giyecek kıyafeti olmayan. HAYIR, okulda sivil kıyafete hayır !


Yaşlı insanlarımız var, bir ekmek parası için çalışan.. Belki emeklisi bile olmadığı için ve mecburiyetten.. Yalnız... Yaşlı... Muhtaç...

Bir zamanlar birinin aşkı, çocuğunun kahraman babası, arkadaşlarının vazgeçilmeziydi belki.. Ya şimdi ?

Ne fedakardır onlar... Ama anlamayız biz de
ana-baba olana kadar... Eli öpülesidir hepsi....




İki lira fazla kazanma isteğiyle hala çalışan emekliler belkide onlar.. Zaman zor... Geçim zor... Ölmek bile zor artık... Parası olmayana mezar bile zor...



Güne umutla başlayıp, elindekileri bitirme telaşına düşerler... Oysa evlerinde oturup dinlenmek değilmidir onların da hakkı? Bir ömrün yorgunluğunu atmak değilmidir artık hayatın son deminde?

Neden ordasın ? Yokmu sana bakanın? Çalışmak ayıp değil de keyfinden mi oturdun sokağın kenarına ?

Ah eli öpülesi... Aaaaah eli öpülesi.... Sen utanma ! Seni darlanma! Allah seni de görüyor meraklanma...






Bahar partisine gidemeyelim... Baby Shower yapamayalım.... Instagramda yeni aldığımız ayakkabıyı paylaşamayalım... Evimize ıvır zıvır alamayalım... Demet Akalının bebeğini merak etmeyelim... Magazinden uzak kalalım... Kendimiz olalım... 

Etrafımıza bakalım... Yaşanan hayatları görelim... Empati kuralım.... Onları anlamaya çalışalım... Yanından geçtiğin bu adama tepeden bakma, NE yaşanmışlıkları vardır onunda...Otur yanına... Hisset... 




1 yorum:

  1. Merhaba. Güzel bir yazı olmuş. Haklısın aslında söylediklerinde de... İnsan hüzünleniyor düşününce.

    YanıtlaSil