Ana içeriğe atla

Düşünce İshali 1

10  gün geçmiş bloğa yazmayalı. zaten 3 günü blog için tasarım yapmakla uğraştım.  Süper template ler vardı. Sonunda yaptım bitti ve etkinleşti :)

Hayat ne kadar karışık ve değişken.. Bazen hüzün, bazen mutluluk, bazen bunalım veriyor bana.. Ama genelde yoğun ve karışık :)

1- Yeğenim apandist ameliyatı oldu önceki gün. Aniden karnı ağrıdı, dr a gittik, patlamak üzere olan apandisti alındı. Dünde ziyaretine gittik ve anladım ki, hastaneleri sevmiyorummm. Canım dütoğlum, bi an önce aramıza dön inşallah..

2- 28 şubat kızkardeşimin doğumgüydü ama hastane olaylarından dolayı arada kaynadı. Hediyesi de haftasonuna kaldı.. Bir gün daha geç doğsa, 4 senede bir hediye alacaktık, ne güzel olurdu ;) (beni duymasın)

3- Başbakanımız galiba kötü günler geçiriyor. Haberlerde gördükçe üzülüyorum, zira onu seviyorum..

4- Pazar günü Taksimdeydik. Hocalı katliamını protesto mitingi vardı. Tabi biz mitinge gitmemiştik, birden yüzlerce insanın arasında kaldık. Miting olayı güzel, insanların tepkilerini dile getirmeside.. Ama içinde olunca anladım ki, Taksim bu kadar kalabalığı kaldıramıyor artık...

5- Yemek yapmayı sevmiyorummm... Bulaşıktan nefret ediyorummm... Ama kek-börek vs. yapmaya ve ev düzelemeye bayılıyorum. Acaba ikisi birbirini dengelermi? Umarım...

6- Okul harcımın 2.taksidini dün yatırdım. Paralı eğitime hayır diyorum. Okul harçları düşürülsün kardeşim bu ne yaaaa..

7- Bir ara gündemde olan okullarda kıyafet serbestliğine de karşıyım. Öğrenciler arasında rekabet ve alaycılık, birbirine karşı üstünlük sağlama çabası ve ayrımcılığa yol açabilir. Ayrıca öğrenci oldukları anlaşılmalı. Zaten özel okullar ile devlet okulları arasındaki fark yeterince can sıkıcı, eşitlik istiyorum.....

8- İstanbul da yine kar ve soğuk var. Bahar gelsin bir an önceee...

9- Hafta sonu motosiklet fuarı var ve benim objektifim tamirde.. 50 mm ile de güzel çekim yapamam  ki... Umarım hafta sonuna yetişebilir.

10- Vizeler yaklaşıyor ve bitirmem gereken bir kitap ve çalışmam gereken 2 ders var. Uygarlık tarihinden nefret ediyorum. Banane mısırlıların ilk kadın firavunundan yaaaa...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ANNELİK

ŞU AN BURADA OLUP, KÜÇÜK BİR NEFES ALIP YENİDEN DÖNSEM KEŞMEKEŞE... Evet anne olmayı ben seçtim. Ama onlar-çocuklarım- dünyaya gelmeyi seçmediler. Ve her defasında bunu bana karşı kullanıyor olmaları beni çok yoruyor. Sanki kalbime bıçak saplanıyor. Alt tarafı kızımdan 1 fincan kahve istedim. Ve şaka bile olsa, o cümleyi haketmedim. Ben anneme bir defa "beni doğurmasaydın" demedim. "ben gelmek istemedim, beni sen dünyaya getirdin, bakmak zorundasın" demedim, demem. Peki bu cümleler bana neden söyleniyor? Önce oğlum, şimdi kızım. Ve ben dünden beri ara ara ağlıyor, mide ağrısı yaşıyor ve yaşama sevincimi kaybediyorum.

Anneler Günü

Bu güne dair aklıma pek çok şey geliyor. Gelgitler yaşıyorum yine, düşüncelerim arasında. Zaten beni ben yapan da hızlı ve aynı anda çok şey düşünmek değil mi? Ben buna "düşünce ishali" de diyorum. Yersiz ve zamansız, bir anda geliyor ve geçiyor. Bazen de geçmiyor, uzunca bir süre devam ediyor. Anneler gününü kendi çocuklarım hariç, tanıdıklarım, öğrencilerim, veliler, arkadaşlarım ve sosyal çevremden insanlar kutladılar. Ama kendi doğurduklarımdan ses yok. Evet, bu günü kendileri belki önemsemiyorlardır, ama benim önem verdiğimi bildiklerinden, yapmacık da olsa insan bir öpücük olsun bekliyor. Dünya da bu kadar acı varken bir günün önemi varmı? Ama gündelik hayatımıza acılar içinde devam ediyorsak, şatafatlı olmayan, bir öpücükle dahi kutlanabilen bu günde hatırlanmak istiyor insan... Henüz bu günün bitmesine 4 saat daha var. Eve gittiğimde neler olacak, göreceğiz bakalım. Bana gelince... Tanıdığım herkese küçük küçük hediyeler alasım, herkesi mutlu edesim, onların mutl...

Yeni iş, Yeni Başlangıçlar

Nihayet sakin bir iş ortamındanyım. Okulların kapanmasına 2 ay kala zorunlu iş değişikliği hem sorunlara hem de huzura yol açtı. Çok sancılı bir karar süreci ve çocuklardan ayrılma zorluğundan sonra , nisan 10 da yeni işime idareci olarak başladım. Anaokulda ki öğretmenlik görevimi mecburen bıraktım. Bende isterdim ki 2 ay sonra ayrılayım. Ama kısmet böyleymiş. Ama şunu anladım ki, tüm okul sahipleri sadece çıkarlarını düşünüyorlar. Öğretmenler ise sadece sömürülüyor. Özel kurumlar için söylüyorum bunu tabi.. Ya  da  bana hep böyle mi denk geldi acaba ?? Herneyse.. Ayrılırken anladım ki bu böyle.. İnsanlar ikiyüzlü olduklarını çıkarlarına ters düşen bir durumla karşılaştıklarında gösteriyorlarmış.. Gelelimmm fotoğraf çekimlerime.. Geçen hafta Gülhane ye  doğru gittik. Eminönü vs çıktık, gezdik. Bir kaç foto paylaşıcam tabikii. ' mayıs ta ki düğün çekimine kadar umarım bu güzellikler kaybolmaz :) Gelelim paylaşımlara :) Laleler de sonra :) l...