Ana içeriğe atla

SON YILLARIN TRENDİ, FOTOĞRAF ÇEKMEK....


Fotoğrafçı olmak için;
_________________
1.Yaşlı fotoğrafı çek.
2.Sümüklü bebeleri çek.
3.Makroyla çiçek böcek çek
4.Çıtı pıtı bi karı bul, model yap.
Ya ormanlık alana, ya da terk edilmiş bi eve götür, fotoğrafını çek.
5.Facebook’da ‘Adı Soyadı Photography’ şeklinde bi grup aç.
6.Fotoğraf makinelerinden anlar taklidi yap, ama sadece megapikseli bil.
7.Siyah-beyaz fotoğraf çekip hüzünlü hava ver. Ama makro kullan bu sırada.

8.Aynada fotoğraf makinanla bir kare çek.

 Üstad Ara Güler'in dediği gibi ''bir işin amatörü çoğalırsa kalitesi azalır''...



Yukarıdaki yazıyıı facebook da bir arkadaşım paylaşmış, çok hoşuma gitti, bende paylaştım.

Son yılların trendi de bu işte: Fotoğrafçılık. Canon,  Nikon makinaya 3-5 milyar yatırıp boynuna asıp, önüne geleni çekip bir de birkaç siteye üye olup paylaşıp yaptınmı oldun işte.. Hele bir de beğendilerse süper. Peki ne eksik kaldı ? Adının yanına "Photographer, fotoğrafçı XXX, bilmem ne Photography" diye yazdınmı, oldu sana fotoğrafçı. Tamam, insanın hobi sahibi olması çok güzel. Ama ne cesaretle kendilerini fotoğrafçı olarak lanse edebiliyorlar anlamıyorum :) Çocukluğumdan beri fotoğraf çekerim, birçok makinam oldu, ama asla ben fotoğrafçıyım demedim, diyemem. Bu işe ömür veren gerçek emekçilere haksızlık olur diye düşünürüm. 

Fotoğraf çekmek çok güzeldir, insanın böyle güzel bir hobi sahibi olması da öyle. Ama lütfen biraz tevazu arkadaşlar :) 

Yorumlar

  1. Ne kadar doğru söylemiş Ara Güler...
    Ben de "Yaşam Koçu" sıfatlı şarlatanlara sinir oluyorum. Birkaç aylık zottirik kurslara giderek, benim 4 sene babalar gibi fakültede alnımın akıyla edindiğim mesleğimi çalıyorlar benden!!
    >:((

    YanıtlaSil
  2. Evet kesinlikle katılıyorum sana.. Zaten memlekette herkes işini yapabilse ne güzel olur :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

ANNELİK

ŞU AN BURADA OLUP, KÜÇÜK BİR NEFES ALIP YENİDEN DÖNSEM KEŞMEKEŞE... Evet anne olmayı ben seçtim. Ama onlar-çocuklarım- dünyaya gelmeyi seçmediler. Ve her defasında bunu bana karşı kullanıyor olmaları beni çok yoruyor. Sanki kalbime bıçak saplanıyor. Alt tarafı kızımdan 1 fincan kahve istedim. Ve şaka bile olsa, o cümleyi haketmedim. Ben anneme bir defa "beni doğurmasaydın" demedim. "ben gelmek istemedim, beni sen dünyaya getirdin, bakmak zorundasın" demedim, demem. Peki bu cümleler bana neden söyleniyor? Önce oğlum, şimdi kızım. Ve ben dünden beri ara ara ağlıyor, mide ağrısı yaşıyor ve yaşama sevincimi kaybediyorum.

Anneler Günü

Bu güne dair aklıma pek çok şey geliyor. Gelgitler yaşıyorum yine, düşüncelerim arasında. Zaten beni ben yapan da hızlı ve aynı anda çok şey düşünmek değil mi? Ben buna "düşünce ishali" de diyorum. Yersiz ve zamansız, bir anda geliyor ve geçiyor. Bazen de geçmiyor, uzunca bir süre devam ediyor. Anneler gününü kendi çocuklarım hariç, tanıdıklarım, öğrencilerim, veliler, arkadaşlarım ve sosyal çevremden insanlar kutladılar. Ama kendi doğurduklarımdan ses yok. Evet, bu günü kendileri belki önemsemiyorlardır, ama benim önem verdiğimi bildiklerinden, yapmacık da olsa insan bir öpücük olsun bekliyor. Dünya da bu kadar acı varken bir günün önemi varmı? Ama gündelik hayatımıza acılar içinde devam ediyorsak, şatafatlı olmayan, bir öpücükle dahi kutlanabilen bu günde hatırlanmak istiyor insan... Henüz bu günün bitmesine 4 saat daha var. Eve gittiğimde neler olacak, göreceğiz bakalım. Bana gelince... Tanıdığım herkese küçük küçük hediyeler alasım, herkesi mutlu edesim, onların mutl...

Yeni iş, Yeni Başlangıçlar

Nihayet sakin bir iş ortamındanyım. Okulların kapanmasına 2 ay kala zorunlu iş değişikliği hem sorunlara hem de huzura yol açtı. Çok sancılı bir karar süreci ve çocuklardan ayrılma zorluğundan sonra , nisan 10 da yeni işime idareci olarak başladım. Anaokulda ki öğretmenlik görevimi mecburen bıraktım. Bende isterdim ki 2 ay sonra ayrılayım. Ama kısmet böyleymiş. Ama şunu anladım ki, tüm okul sahipleri sadece çıkarlarını düşünüyorlar. Öğretmenler ise sadece sömürülüyor. Özel kurumlar için söylüyorum bunu tabi.. Ya  da  bana hep böyle mi denk geldi acaba ?? Herneyse.. Ayrılırken anladım ki bu böyle.. İnsanlar ikiyüzlü olduklarını çıkarlarına ters düşen bir durumla karşılaştıklarında gösteriyorlarmış.. Gelelimmm fotoğraf çekimlerime.. Geçen hafta Gülhane ye  doğru gittik. Eminönü vs çıktık, gezdik. Bir kaç foto paylaşıcam tabikii. ' mayıs ta ki düğün çekimine kadar umarım bu güzellikler kaybolmaz :) Gelelim paylaşımlara :) Laleler de sonra :) l...