Ana içeriğe atla

Obsesif-kompulsif bozukluk

Tam 2 senedir bu hastalığın tedavisini  görüyorum. Doktoruma ilk gittiğimde geç bile kalmışsın demişti.Peki neydi bu OKB ? Saplantılı-zorlantılı bozukluk türkçesi oluyor.  Orjinali de obsessive-compulsive disorder ..


"Bu hastalığın en önemli özelliği kişilerin takıntılı düşüncelerinin ve davranışlarının farkında olmasıdır. Bu kişilerde akla takılan düşünceler istemli olarak uzaklaştırılamaz veya saçma olduğunu bile bile aynı davranış çok defa tekrar edilir(uzun süre el yıkamak veya kapının kilitli olduğunu bilerek tekrar tekrar kontrol etmek gibi). Bu hastalığa yakalanmış kişilerin günlük işlevlerini yerine getirmesi güçleşir, iş hayatı ve sosyal ilişkileri genelde bozulur." der netteki bir tanımlamada.




Bendeki ufak tefek takıtıların dışında en önemli sıkıntı, hastalanma korkusuydu. Fiziksel bir rahatsızlık sonucu oluşan semptomlar nedeniyle gitme kararı aldığım psikiyatri bölümünde konulmuştu teşhis. Ama geçmişi de varmış da ben farkında değilmişim.  Neyse, şükür ki artık bitiyor. 2 yıldır psikiyatra gidiyordum ve ilaç tedavisi görüyordum. Bu ay ki kontolümde ilacı kesme kararı aldık. Sonrasına bakıcaz bakalım ilaçsız ne kadar takıntılı olucam :) 


Asıl bahsetmek istediğim, ilacın yan etkilerinden biri olan "canlı rüyalar" idi. Zaten normalde de çok rüya gören bir insanım. Ama ilaç kullanmaya başladıktan sonra, rüyalarım resmen canlandı. O kadar ki, gün içinde bir olayı gerçekten yaşadım mı yoksa rüyamıydı karıştırır oldum :) Doktorum bunun normal olduğunu ve ilacı kesince geçeceğini söyledi. Umarım geçer, çünkü insanı çok yoran bir olay bu canlı rüyalar. 


Bu arada sevgili doktoruma çoook teşekkür etmem lazım, çünkü bu zamanda iyi bir doktora denk gelmek çok zor. Beni gerçekten iyileştirdiğine inanıyorum. Allah her zaman iyi doktorlarla karşılaştırsın :)

Yorumlar

  1. kapıyı kilitleyip tekrar tekrar kontrol etmek ve buna benzer şeylerin bi hastalık olduğunu yeni öğrendim. kapı kilitleme olayı bendede var. defalarca kontrol edilir. ütünün fifini çektimmi, ocağın altını kapattımmı. kontrol ederim, dışarıya çikarım ama yinede emin olamam..

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Anneyle Pazar

Bu sıcak İstanbul cumartesisinin öğleden sonrasında, annemle incirlideki cumartesi pazarına gidelim dedik. Aslında annem dedi, bende onu yalnız göndermemek için ona eşlik ettim. Annem alması gerekenleri aldı, bense sadece hava adım :) Pazar güzeldi, fiyatlar da güzeldi, alışveriş hepsinden güzeldi. Makinamı taşımaya üşendiğim için, cep telefonumla birkaç kare çektim. Akşam geldiğimde Zeroş hastalandı. Midesini üşütmüş sanırım. Evde bi telaş, bi telaş.. Ayağına sıcak su torbası ve birazda nane-limon ile rahatladı. Ha tabi kusması da rahatlamasına yardımcı oldu. Dolaptan soğuk su içerse olacağı buydu elbet. Birkaç gün diyetteyiz sonuç olarak. Soğuk ve abur-cubur yok :)

Bayram 2.gün gezisi

Bayramın 2.günü kahvaltıya eşimin kuzeni olan ablamıza gidecektik, o da hadi kahvaltıya Küçük Çamlıca da buluşalım dedi. Bizde sabah 9 da atlayıp motora gittik oraya. Saat 10 gibi ordadık ve 3 e kadar da kaldık. Gezdik, çay içtik, dinlendik. Yani parkın boş olmasının keyfini çıkardık :) Sonra yine bir arkadas ziyareti (üsküdar da ) ve eve dönerken de canım arkadasım Beyhan'ın evine bir ziyaret. Eve dönüp misafir ağırlama ve sonunda yorgunluktan ölerek uykuya dalmaaa :) Ablaların gelmesini beklerken eşimin vizöründen bennn..  Kavaltı ve çaaay Parktan bir kaç kare.. Görümcem ve kızım da konu mankenlerim oldu :)  Köprüden bakış Bu  da Beyhanımın sofrası :) Sonuç : Karnımız bugünde doydu :))

ANNELİK

ŞU AN BURADA OLUP, KÜÇÜK BİR NEFES ALIP YENİDEN DÖNSEM KEŞMEKEŞE... Evet anne olmayı ben seçtim. Ama onlar-çocuklarım- dünyaya gelmeyi seçmediler. Ve her defasında bunu bana karşı kullanıyor olmaları beni çok yoruyor. Sanki kalbime bıçak saplanıyor. Alt tarafı kızımdan 1 fincan kahve istedim. Ve şaka bile olsa, o cümleyi haketmedim. Ben anneme bir defa "beni doğurmasaydın" demedim. "ben gelmek istemedim, beni sen dünyaya getirdin, bakmak zorundasın" demedim, demem. Peki bu cümleler bana neden söyleniyor? Önce oğlum, şimdi kızım. Ve ben dünden beri ara ara ağlıyor, mide ağrısı yaşıyor ve yaşama sevincimi kaybediyorum.