Ana içeriğe atla

Anneyle Pazar

Bu sıcak İstanbul cumartesisinin öğleden sonrasında, annemle incirlideki cumartesi pazarına gidelim dedik. Aslında annem dedi, bende onu yalnız göndermemek için ona eşlik ettim. Annem alması gerekenleri aldı, bense sadece hava adım :)

Pazar güzeldi, fiyatlar da güzeldi, alışveriş hepsinden güzeldi. Makinamı taşımaya üşendiğim için, cep telefonumla birkaç kare çektim.

Akşam geldiğimde Zeroş hastalandı. Midesini üşütmüş sanırım. Evde bi telaş, bi telaş.. Ayağına sıcak su torbası ve birazda nane-limon ile rahatladı. Ha tabi kusması da rahatlamasına yardımcı oldu. Dolaptan soğuk su içerse olacağı buydu elbet. Birkaç gün diyetteyiz sonuç olarak. Soğuk ve abur-cubur yok :)










Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

ANNELİK

ŞU AN BURADA OLUP, KÜÇÜK BİR NEFES ALIP YENİDEN DÖNSEM KEŞMEKEŞE... Evet anne olmayı ben seçtim. Ama onlar-çocuklarım- dünyaya gelmeyi seçmediler. Ve her defasında bunu bana karşı kullanıyor olmaları beni çok yoruyor. Sanki kalbime bıçak saplanıyor. Alt tarafı kızımdan 1 fincan kahve istedim. Ve şaka bile olsa, o cümleyi haketmedim. Ben anneme bir defa "beni doğurmasaydın" demedim. "ben gelmek istemedim, beni sen dünyaya getirdin, bakmak zorundasın" demedim, demem. Peki bu cümleler bana neden söyleniyor? Önce oğlum, şimdi kızım. Ve ben dünden beri ara ara ağlıyor, mide ağrısı yaşıyor ve yaşama sevincimi kaybediyorum.

Anneler Günü

Bu güne dair aklıma pek çok şey geliyor. Gelgitler yaşıyorum yine, düşüncelerim arasında. Zaten beni ben yapan da hızlı ve aynı anda çok şey düşünmek değil mi? Ben buna "düşünce ishali" de diyorum. Yersiz ve zamansız, bir anda geliyor ve geçiyor. Bazen de geçmiyor, uzunca bir süre devam ediyor. Anneler gününü kendi çocuklarım hariç, tanıdıklarım, öğrencilerim, veliler, arkadaşlarım ve sosyal çevremden insanlar kutladılar. Ama kendi doğurduklarımdan ses yok. Evet, bu günü kendileri belki önemsemiyorlardır, ama benim önem verdiğimi bildiklerinden, yapmacık da olsa insan bir öpücük olsun bekliyor. Dünya da bu kadar acı varken bir günün önemi varmı? Ama gündelik hayatımıza acılar içinde devam ediyorsak, şatafatlı olmayan, bir öpücükle dahi kutlanabilen bu günde hatırlanmak istiyor insan... Henüz bu günün bitmesine 4 saat daha var. Eve gittiğimde neler olacak, göreceğiz bakalım. Bana gelince... Tanıdığım herkese küçük küçük hediyeler alasım, herkesi mutlu edesim, onların mutl...

Selam Bloğum

Ne kadar da uzun bir araymış bu... ARtık sıkca yazıcam. Galiba bloggerlar arasında ara verip tekrar dönme sıkıntısı denen bişi var.. Bende mi öle yaptım acaba? Galiba... 2 yıldır özel bir anaokulunda öğretmen olarak çalışıyorum. Çok zevkli bir şey. Hep isterdim öğretmen olmak, Allah nasip etti sonunda.. 2012-13 döneminde 4 yaş, 2013-2014 de  de sınıfımla beraber 5 yaş olduk. Anladım ki bu iş tam benlik. Zaten mezun olduğum bölüme de uygun.  Mutluyum işimden. Şimdi sömestr geldi ve 1 hafta tatilim. Bende bu zamanı bloğuma ayırıyım dedim. Artık okulla d a  ilgili paylaşımlar yapıcam :) Kendime not: Sayfa d a yapmam lazım böceklerim için :)  Öte yandan, şu DIY ve craft işine merak saldım bu ara.. Araştırmaktayım. Bunla da ilgili paylaşımda bulunmak istiyorum. Keçeden oyuncaklar, kitap ayraçları, artık materyal değerlendirmeleri vs.. Örneğinnn :  Birde gezgiç olan ben, gezdiğim yerleri, gitmek istediğim yerleri ve fotoğraflarımı paylaşıcam. Yapı...